Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, El Cezire kanalında soruları yanıtladı
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, “Milli güvenlik tehdidiyle karşılaştığımızda izin istemiyoruz, sadece müttefiklerimizle koordinasyon halinde çalışıyoruz” dedi. söz konusu.
Sözcü Kalın, İngiliz kanalı El Cezire’de katıldığı programda gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
İstanbul’da İstiklal Caddesi’nde düzenlenen terör saldırısına Türkiye’nin Suriye ve Irak’ın kuzeyine hava saldırıları düzenlediğine değinen Kalın, bu teröristlerin havadan veya karadan takip edileceğini söyledi. Kalın, İstanbul’daki terör saldırısının arkasında YPG/PYD’nin olduğuna dair ellerinde net deliller olduğunu, bombayı yerleştiren teröriste yardım edenlerin de gözaltına alındığını hatırlattı.
“İstanbul’daki saldırıyı PYD/YPG koordine etti”
PKK terör örgütünün son yıllarda taktik değiştirdiğini belirten Kalın, “Sözde Suriye Kürtleri veya diğerleri yerine farklı milletlerden bireyleri bir şekilde kendilerini örtbas etmek için kullanıyorlar. (Bu saldırı) açıkça koordine edilmişti. PYD/YPG tarafından.” dedi.
Kalın, PKK ve YPG’nin terör örgütü olduğunu, Suriye’nin kuzeyinde, doğusunda, batısında veya Türkiye sınırına yakın bölgelerde bu örgütlere ait unsur ve noktaların Ankara için meşru hedefler olduğunu vurguladı.
Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyinde düzenlediği operasyonda PKK, PYD/YPG unsurlarını vurduğuna, ABD ve Rusya güçlerini hedef almadığına dikkat çeken Kalın, “Biz (ABD ve Rus güçlerine) uzak durun diyoruz. Bu tanıdık unsurlar, bu noktada rejim kendini korumak için bayrağını kullanıyor, ‘Burada Amerikalılar var, bize saldıramazsınız, rejim güçleri burada, bize saldıramazsınız’. Kuzey Suriye’deki varlığını yasallaştırmak için ittifakını kullandığını gösteriyor.” dedi.
Sözcü Kalın, Washington’ın Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyindeki son hava operasyonlarının ABD askerlerinin hayatını riske attığı yönündeki açıklamalarını reddederek, “ABD’li müttefiklerimizi, Amerikalıları, sivilleri, Rusları, İranlıları veya başka kimseyi hedef almayacağız. hedeflerimizin özellikle PKK, PYD/YPG unsurları olduğu ifadesini gönderdi. değerlendirmesini yaptı.
“Ulusal güvenlik tehdidiyle karşılaştığımızda izin istemiyoruz”
Rusya ve İran’ın Türkiye’nin operasyonuna yeşil ışık yakıp yakmadığı sorusuna Kalın, “Ulusal güvenlik tehdidiyle karşılaştığımızda izin istemiyoruz, sadece müttefiklerimizle koordinasyon halinde çalışıyoruz” dedi. terimini kullandı.
Kalın, 2019’da ABD ile varılan mutabakat doğrultusunda Washington yönetiminin PYD/YPG unsurlarını Türkiye’nin ucundan 30 kilometre uzağa taşıması gerektiğini ancak bu mutabakatın ihlal edildiğinin altını çizdi.
“PYD/YPG, DEAŞ’lıları siyasi rehine olarak kullanıyor”
PYD/YPG’nin, Türkiye’nin kara harekatı başlatması halinde DEAŞ’lı teröristlerin Suriye’nin kuzeyinde tutuklanmasını garanti edemeyeceği yönündeki açıklamalarını hatırlatan Kalın, “Bu, PYD/YPG müzakerelerine ABD ve Avrupalılardan daha fazla takviye gelmesi anlamına geliyor” dedi. DEAŞ’lı tutukluları askeri, siyasi ve basın desteği almak için siyasi rehine olarak kullanıyor.” dedi.
Kalın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Suriye rejim lideri Beşar Esad arasında bir görüşme olup olmayacağını veya ne zaman görüşeceğini bilmediğini belirtti.
Sahada yapılacak çok şeyin görülmesi gerektiğini belirten Kalın, bunlardan birinin Esad rejiminin Suriye’deki PKK, PYD/YPG ve diğer unsurlara karşı açık tavır alıp almayacağı konusuna işaret etti.
Kalın, Ankara’nın başta ABD, Avrupa ve birçok Arap ülkesi olmak üzere neredeyse tüm dünyanın unuttuğu bir dönemde meşru Suriye muhalefetini unutmadığını ve desteklemeye devam edeceğini vurguladı.
Kalın, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Esad’la görüşmeye ilişkin açıklamalarına atıfta bulunarak, “Bu tür (Erdoğan-Esad) görüşme için acil bir planımız yok ama Cumhurbaşkanımız ‘Eğer sorumlu davranırsanız, güvenlik kaygılarını ve siyasi meseleleri ele alın’ dedi. Sürecin ilerlemesine izin verilirse siyasi süreç de ilerleyecektir” diyen Erdoğan, “Suriye halkının korunması, bölgesel barış ve güvenliğin sağlanması, Türkiye-Suriye sınırında asayiş ve asayişin sağlanması gibi şeyler varsa şans vermeye hazırım. Yani (Cumhurbaşkanı Erdoğan) hızlı bir görüşme için ya da sadece görüşmek için konuşmuyor.” dedi.
“PKK’yı, HDP’yi, YPG-PYD’yi temsil ettiklerini söylemek Kürtlerin kendilerine hakaret olur”
Kalın, HDP’nin TBMM’de temsil edildiğini ve halkın oyuyla temsil edildiğini ancak PKK’ya karşı net bir tavır almadığını belirtti. HDP’nin çeşitli PKK unsurlarıyla bağlantılarının bilindiğini belirten HDP, bunu inkar etmiyor ve bu soru işaretleri yaratıyor. PKK, HDP veya YPG-PYD’nin bizzat Kürtleri temsil ettiğini söylemek hakaret olur.” dedi.
Kalın, “Öncelikle DEAŞ ve El Dustur’un küresel ölçekte Müslümanları temsil etmediği gibi, PKK’nın da Kürtleri temsil etmediğini belirteyim. ifadesini kullandı.
Körfez ülkelerinde siyasi tablonun tamamen değiştiğine işaret eden Kalın, bunun bir fırsat olduğunu ve bu gelişmeyi memnuniyetle karşıladığını ifade etti.
Sadece Mısır’a değil Katar’a da uygulanan ambargoda değişikliğe gidildiğini belirten Kalın, “Suudi Arabistan, BAE ve Mısır ve birçok ülke arasındaki bu ittifak sadece Katar’a değil, bize de karşıydı. Birçok siyasi, ekonomik ve sosyal fırsatı kaybettiniz.”Düşündüğüm üzücü bir dönemdi. Artık işler değişmeye başladı” dedi.
Daha önce izlenen yolun doğru olmadığını ve belki de hayal kırıklığına uğradıklarını belirten Kalın, ABD ve diğer ülkelerin politikalarından hayal kırıklığına uğrayan ülkelerin bu şekilde değişmeye başladığını söyledi.
Erdoğan ile Mısır Cumhurbaşkanı Abdelfettah es-Sisi’nin yakın zamanda görüşüp görüşmeyeceği sorusuna yanıt veren Kalın, “Şu noktada bir şey planlanmıyor ama işlerin nasıl gideceğini tekrar göreceğiz, her iki taraftan da yapılacak şeyler var ama daha da var. Bu bahislerin ele alınması için yapılması gerekenler. “Bir el sıkışmanın olduğunu bilmek güzel. Bazen bu ilgi alanları ve bakış açıları değişir ve bunlar bazı fırsatlar yaratır ve siz bu fırsatları yakalarsınız.” dedi.
Kalın, yeni bir sayfanın açıldığına inandığını ve ekonomik ve siyasi gücün sosyal sermayenin gücünü birleştirerek herkesin çıkarları doğrultusunda bölgesel barış ve istikrara yardımcı olacağına inandığını söyledi. İran’ın tecrit yerine angaje olması gerektiğine her zaman inandık. Bölgeyi jeopolitik tabloya dahil etmek, İran’ı tecrit etmekten veya İran’a saldırmaktan her zaman daha iyi bir seçenektir.” değerlendirmesini yaptı.
İran’ı da kapsayan bölgesel bir bakış açısına sahip olunmasının tavsiye edildiğini kaydeden Kalın, “Birbirimizle savaşmaktansa güçlenelim” dedi. söz konusu.
Sözcü Kalın, bunun “sıfır toplamlı bir oyun” olmadığını ve özellikle Türkiye’nin jeopolitik konumu, tarihi, kültürü ve coğrafyası dikkate alındığında bu politikanın değerinin yıllar içinde kanıtlanmış olduğuna inandığını söyledi. ve güney.
Kalın, “Doğru kullanırsan nimet, kullanmazsan yük olur” dedi. Farklı paydaşlar arasında bu istikrarı korumaya çalıştıklarını söyledi.